- lâfız
- -fzı 阿́ is.1. 单词, 单字; 语言, 话, 话语: \lâfız bi \lâfız 一字不差地(转述)2. 法́ 法律条文解释◇ \lâfızı murat 1) 无意说的 2) 没有多大意义; 无关重要的, 无足轻重的: Lâfız ve mana tıpkı eskisi gibi birbirinden ayrı telâkki ediliyor. 词和意义完全同以往一样是分开解释。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
lafız — is., fzı, esk., Ar. lafẓ 1) Söz, kelime Lafız ve mana, tıpkı eskisi gibi birbirinden ayrı telakki ediliyor. Y. K. Beyatlı 2) huk. Yasanın sözle anlatmak, bildirmek istediği anlam … Çağatay Osmanlı Sözlük
lafız — (A.) [ ﻆﻔﻝ ] söz … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
lafız — (lafz) söz, kelime ; Yasanın sözle anlatmak, bildirmek istediği anlam, kanunun ruhu … Hukuk Sözlüğü
LAFZAN — Lafız itibariyle. Söz olarak. Söyleyerek. Yazılı olmıyarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MELFUZ — (Lâfız. dan) Telâffuz olunmuş, okunmuş olan. Söylenmiş. * Ağızdan çıkan söz, hece, kelime veya harf … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LAFZ-I MÜREKKEB — Man: Mürekkeb lafız. Cüzlerden biri, mânâsının cüzlerinden birine delâlet eden lafız … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
lafz — (A.) [ ﻆﻔﻝ ] söz, lafız … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
lafzî — (A.) [ ﯽﻈﻔﻝ ] lafız ile ilgili, söz ile ilgili … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
FASAHAT — Doğru ve düzgün söyleyiş. Açık ve güzel ifadeli konuşma.Fasâhat: Sözün; lâfız, mâna ve âhenk itibariyle kusursuz olmasıdır. Diğer tâbirle, lâfızların söylenişinin tatlı, mânasının da söylenirken hemen zihne girmesidir. Bu keyfiyetlerin birincisi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAFÎ — Gizli. Açıkta olmayan. Saklı. * Fık: Sigasından dolayı değil, bir ârızadan dolayı mânası kapalı kalan lafız … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LAFZ — I ALLAH (LAFZULLAH) Allah isminin lâfzı LAFZ (LAFIZ) Ağızdan çıkan söz, kelime. * Bir şeyi atmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük